Ağız ve diş sağlığı bireyler için yaşamın her döneminde oldukça önemli bir yere sahiptir. Ağız ve diş yapısında görülen fiziki sorunlar çözümlenemediği taktirde sağlık açısından bir dizi problemlere yol açabilmektedir. Bu nedenle yaşanılan sorunların zamanında ve doğru tespit edilmesi önem arz eder. Bu noktada Ortodonti tedavileri diş problemlerinin giderilmesinde ön plana çıkan bir uzmanlık dalıdır. İlgili uzmanlık dalı, uyumsuz ve çapraşık durumda bulunan dişlerin uyum ilişkilerini teşhis ve tedavi eder. Hastaların dişlerinde izlenen çapraşıklığı ve bozukluğu önlemeye çalışmaktadır.
İlginizi çekebilir: Pedodonti
Ortodonti tedavisi uygulanacak hastaların yaşı ve yaşadığı sorunlar bir arada değerlendirilmektedir. Örneğin alt çenede gözlenen önde veya geride olma bozukluğunda tedavi yöntemi yaş durumuna göre belirlenmektedir. Bu nedenle hasta ergenlik çağında ise ortodontik tedaviler ile bu bozukluğun düzeltilmesi mümkün olabilmektedir. Ancak ilerleyen yaşlarda görülen bozukluklarda ise tek başına ortodonti tedavileri yeterli olmayabilmektedir. Bu tedavilerin yanında cerrahi işlemler devreye girebilmektedir. Ortodontik bozukluklara sebep olabilecek etmenlerin bilinmesi tedaviyi kolaylaştırabilecektir. Ağız solunumu yapma durumunda çene uyumsuzluğu gözlenebilmektedir. Ağız solunumunda kişi çenesinin üst kısmında darlık oluşabilecek ve formu bozulacaktır. Diğer taraftan biberon kullanımı, tırnak yeme, parmak emme gibi olumsuz alışkanlıklar ortodontik bozukluklara neden olabilmektedir. Bu gibi alışkanlıklar kontrol altında tutularak erken tedavi edilmelidir. Ne kadar erken tedavi edilirse iskeletsel gelişimin doğru olarak tamamlanmasına etkisi o kadar yüksek olacaktır.
Ağızda yer alan dişlerin yapısını ve dizilimini etkileyen birçok sebep bulunmaktadır. İşte Ortodonti böylesi dizilim sorunları ve çapraşıklık durumlarında başvurulan diş hekimliği alanıdır. Ağız içerisinde dişlerimiz ile birlikte yer alan dil yapısı da bu konuda önemli bir yere sahiptir. Öyle ki kimi zaman dilin yapısı olması gerekenden daha büyük olabilmektedir. Böylesi durumlarda dil dişlerde aralanmaya neden olmakta ve diş dizilimini doğrudan etkilemektedir. Öte yandan çekime bağlı gözlenen diş boşlukları da diş aralanmalarına sebebiyet verebilmektedir. Diş bozukluklarında gözlemlenen bir diğer sebep çene yapısı olarak karşımıza çıkmaktadır. Çene yapısı küçük olduğu halde dişler büyük olursa dişlerin çeneye sığmadığı gözlenir. Bu sebeple de dişlerde çapraşıklık gözlenebilmektedir. Çocukluktan bildiğimiz süt dişleri de diş yapısının oluşumu ve dizilimde etkili rol oynar. Erken dönemde yaşanan süt dişi kayıpları ya da geç dönemde yaşanan süt dişi kayıpları önemlidir. Süt dişlerinin kaybı sonrasında, bu kaybın diğer dişlerde dizilim sorununa veya çapraşıklığa yol açtığı görülebilmektedir. Diğer bir deyişle erken ya da geç değil, zamanında yitirilen süt dişler istenilen bir durumdur. Zamansız yaşanan süt dişi kayıpları ağızda yer alan kalıcı dişlerin yerlerini doğrudan etkiler. Çünkü ağızda yer alan daimi dişler, sahip olunan süt dişlere göre konumlanmaktadır. Oluşacak olası boşluklarda bu dişlerin kayma ihtimali güçlenmektedir. Bu nedenle süt dişlerinin zamanında kaybedilmesi ve daimi dişlerin olması gerektiği yerde konumlanması istenilen tablodur. Erken yaşanılan kayıplarda oluşan boşlular daimi dişleri etkiler. Geç yaşanan kayıplarda ise daimi dişlerin kendine yer bulamama ihtimali ile çapraşıklık meydana gelebilmektedir.
Ortodonti tedavileri sadece estetik kaygılardan ileri gelen isteklerde başvurulan yöntemlerden değildir. Diğer bir deyişle yalnızca diş görünümünden rahatsız olan bireyler bu tedavilere yönelmezler. Çünkü bu gibi diş bozuklukları ileriki dönemlerde kendisini farklı rahatsızlıklar ile gösterebilmektedir. Özellikle kimi zaman bir diş eti hastalığı, kimi zaman çene kemiği problemleri olarak karşımıza çıkabilmektedir. Bu nedenle ortodontistler diş hekimliğinin diğer dalları ile birlikte sürekli bir işbirliği içerisinde yer alırlar. Bireylerin diş yapısı bozukluklarını aksatmadan diş hekimlerine başvurması arzu edilen durumdur. Böylelikle ileriki dönemde yaşanabilecek diğer rahatsızlıkların da önüne geçilme şansı yakalanabilecektir.